19 Ağustos 2015 Çarşamba

Çelik Kostrüksiyon Yapılar

Demir çelik kullanımı çok uzun yıllara dayanmaktadır. Ham demir üretiminin başlamasıyla birlikte demir yapı malzemesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Demir kullanarak inşaa edilmiş ilk yapılar köprülerdir.  İlerleyen yıllarda ham demirin sıvı haldeyken arıtılması sağlanmış ve dökme çelik üretimi ortaya çıkmıştır. Çelik yapılar hızlı inşaa edilebilmesi nedeniyle yaygın kullanılan bir malzeme haline gelmiştir. Bazı dökme çelik ürünleri; çelik font, su çeliği, gri font olarak ayrılırlar.
Yapı malzemesi olarak çelik, demirin, silisyum, mangonez, alüminyum, bakır, krom, nikel, molibden, bor, vanadiyum, vb. gibi elementler ile teşkil ettiği alaşımdır. En önemli katkı maddesi karbon, çeliğin sertliğini ve mukavemetini arttırır, ancak işlenebilirliğini diğer bir deyişle şekil değiştirme ve kaynaklanabilme özelliğini azalttığı için belli bir oranı geçmemesi gereklidir. Çeliğin birleştirilmesi ayrılması zorlayıcı bir durum değildir. Çelik birleştirme araçları; perçin, bulan(çıvata), kaynak olarak ayrılır. Çelik yapılar kullanım ve kurum esnekliği sebebiyle mimarı açıdan güzel projelerde çıkmasına olarak sağlar.

ÇELİK KONSTRÜKSİYON 

Çelik Konstrüksiyon, yapılarda tüm taşıyıcı sistemin çelikten üretilmesine denilmektedir. Genellikle ağır çelik ve hafif çelik konstrüksiyon yapılar olarak ikiye ayrılırlar. Fabrika, tesis vb. yerlerde büyük çelik malzeme, prefabrik atölye, depo vb. yerlerde hafif çelik malzeme kullanılmaktadır. Kullanım alanları; fabrika binalar, sanayi yapıları, uçak hangarları, spor tesisleri, hangarlar, depolardır. Hafif olması sebebiyle daha az deprem yüklerine maruz kalmaktadır. İmalat ve montajda işçilik ve zamandan tasarruf sağlar, hızlıdır, defalarca sokulup tekrar monte edilebilir, uzun ömürlüdür, %100 geri dönüştürülebilir ve çevreye zarar vermez.

Agrega Çeşitleri

Agrega beton hacmi içinde yaklaşık %60-%80 arasında yer işgal eder. Betonda kullanılacak agregaların bazı özelliklere sahip olması zorunludur. Agrega çeşitleri özelliklerine göre sınıflandırılabilir.

Elde Edilmiş Şekillerine Göre Agrega Çeşitleri

Doğal Agregalar: akarsu yatağı, deniz, buzul ve teras agregaları olarak gruplandırılırlar. Bu agrega grupları içinde en yaygın kullanılan, akarsu yatağında elde edilen agregalardır. Doğal agregalar taneleri genellikle yuvarlaktır. Deniz ve göllerden elde edilen agregaların içinde tuz bulunduğu gibi deniz canlılarının kabukları da bulunmaktadır. Bunlar, tekdüze taneli genellikle ince malzemelerdir. Tuzların, agrega veya harç içerisinde aşırı miktarda bulunması çatlamaya ve parçalanmaya neden olur.
Yapay Agregalar: Yapay agregaların bir diğer adı da sanayi ürünü agregalardır. İkinci bir işlem sonucu beton yapımında kullanılır hale getirilebilir. Bunlar yüksek fırın cüruf taşı, izabe cürufu veya yüksek fırın cüruf kumu sanayi ürünü olan kırılmış veya kırılmamış yoğun yapılı agregalardır. Yapısal, fiziksel ve şekilsel değişiklikler gösterir. Özel amaçlar için ihtiyaç duyulduklarından, kullanılma yerleri sınırlıdır. Genel olarak yapay agregalar, gözenekli bir yapıya sahip olduklarından ses, ısı ve hacimleri bölme amacıyla üretilen betonlarda kullanılır. Bu agregalar arasında kırılmış kiremit veya tuğla, rende talaşı, hızar talaşı vb. sayılabilir. İyi kalite tuğlaların kırıklarıyla yapılan beton, yangına karşı dayanıklı olur.

Birim Ağırlıklarına Göre Agrega Çeşitleri

Hafif Agregalar: Betonun birim ağırlığını azaltmak ve betona ses ve ısı yalıtım özelliği kazandırmak için veya atık maddeleri değerlendirmek amacıyla kullanılan agregalardır. Genellikle gözenekli bir yapıya sahiptirler, su emmeleri ve boşluk alanları yüksektir.
Ağır Agregalar: Bunlar ağır beton elde etmek için kullanılır. Birim ağırlıkları 3,20kg’den büyüktür. Genel olarak nükleer santral ve Stratejik (Askeri) özellik taşıyan inşaatların betonlarında kullanılır. Ağır agregalarla üretilen betonların karıştırılması, yerleştirilmesi ve sıkıştırılması ayrı bir işçilik ister.

Tane Boyutlarına Göre Agrega Çeşitleri

İnce Agrega (kum): 4 mm göz açıklıklı kare gözlü elekten geçen agregadır. İnce agrega taneleri, sert ve sağlam olmalıdır.
İri Agrega (çakıl): Doğal çakıl, kırma taş(iri mıcır) veya bunların karışımından elde edilen ve 4 mm göz açıklıklı kare delikli elek üzerinde kalan agregadır.
Tüvanan (karışık) Agrega: Doğal agrega ocağından doğrudan doğruya elde edilen elenmemiş ince ve iri agrega karışımıdır. Standart ve şartnamelerde; zorunlu kalınmadıkça karışık agrega kullanılması istenmemektedir.

Ahşap Kaplama

Ahşap, insanoğlunun eski çağlardan beri kullandığı malzemelerden biridir. Eskiden barınma, korunma gibi gereksinimleri karşılamak kullanılmaktaydı. Ormanların çeşitli sebeplerle azalması, yerine yenisinin geç gelmesi, ahşap malzemeleri daha değerli bir hale getirdi. Bu yüzden, günümüzde konut ve benzeri yerlerde tercih edilen yapı malzemeleri; betonarme ve çelik sistemleridir. Ahşap yerine bazı yapı elemanlarında plastik, metal, alüminyum, beton ve çimento mamulleri kullanılmasına rağmen ahşap görünüş, izolasyon, ahşap kaplama ve istenilen şeklin kolayca verilmesinden dolayı yine tercih nedeni olmaktadır. Türkiye’de 8.000 yakın ağaç işleyen tesis bulunmaktadır. Son yıllarda önemli gelişmeler gösteren Türkiye ağaç ürünleri sektörü ahşap kaplama, kapı, pencere, mutfak ve diğer mobilya üretiminde uluslararası standartlara ve kaliteye ulaşmıştır. Ahşap kaplama, özel makinler ile estetik hale getirilen ahşap malzemenin yapılarda koruma, süsleme, estetik tasarım katmak için kullanılır.
Ahşap bir yapı elemanın da kullanılacak kerestede, lif, budak ve imalat hususları göz önünde tutularak bir kalite aranır. Bu bakımdan ahşap, kalitesine göre 3 sınıf olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Sınıf numarası büyüdükçe kabul edilebilir kusur miktarı artmaktadır. Dolayısıyla emniyet gerilemesi ve kalitesi düşmektedir.

Ahşap kusurları

Ahşabın imalat kusurları

Genel olarak ahşabın imalat kusuru biçme sırasında, insan ve biçme aletlerinden kaynaklanan kusurlardır.

Ahşabın Bünye Kusurları

Ahşabın kusurları genellikle ağacın büyüme esnasında ve kereste haline getirildikten sonraki depolama esnasında meydana gelen kusurlardır.

Ahşabın Bozulmasına Neden Olan Faktörler

Ahşap birçok nedenden dolayı bozulabilen bir malzemedir. Ahşap bünyesinde bozulmaya etki eden faktörler 5 grup altında toplamak mümkündür;
  • Güneş radyasyonunu,
  • Kurt ve böcekler,
  • Bakteri ve mantarları,
  • Hava ile suyun sürekli etkisi yangın etkisi

Kireç Nedir

Kireç, yüksek sıcaklıkta (900-1000oC), kalker taşının 5-10cm boyutlarında parçalar halinde kırılarak pişirilmesiyle elde edilen bir malzemedir. Kalsiyum ve magnezyum oksitlerin veya hidroksitlerin fiziksel ve kimyasal durumlar içinde bulunduğu çeşitli oluşumlara verilen genel isim olarak tanımlanır. Kalker taşının uygun sıcaklıklarda kireç fırınlarında yakılarak, içerisindeki karbondioksit gazları atılır ve kolayca ufalanabilir hale gelir.

Kireç, kullanımı eski yıllara dayanan bir bağlayıcı malzemedir. Kirecin hammaddesinin ana bileşeni kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonat olduğu bilinmektedir. Kireç, çimento ve alçı gibi suya karşı hassasiyet göstermez. Kireçlere uygun olduğu boyutlardan daha küçük veya daha büyük farklı boyutlar elde etmek, verimlilik yönünden pek uygun olmaz.
Kalsiyum kökenli kayaçlardan elde edilen kireçler Magnezyum kökenli kayaçlardan elde edilenlere göre daha beyazdır. Kireç hammaddesinin pişirilme sıcaklığının fazla olması iyi olmadı gibi az olması da iyi değildir. Kirecin iyi pişip pişmediğini anlamak için pişmiş fakat sönmemiş kirecin üzerine asit damlatmak suretiyle anlaşılabilir. Eğer asit döküldüğünde köpürme yoksa pişme işlemi iyi yapılmış demektir. Köpürme olur ise pişme iyi olmamış demektir. Kireç üretiminde iki aşama söz konusudur; bunlardan ilki kirecin pişirilmesidir. İkincisi söndürülmesidir. Sönmüş kireç, havadan karbondioksit alarak sertleşir. Pürüzlü yüzeyde sertleşme, perdahlı yüzeylere göre daha kısa sürede gerçekleşir. Pratik olarak yeni yapılmış inşaatlarda duvar sıvasının daha çabuk sertleşmesi için mangal kömürü yakılarak bünyede mevcut bulunan suyun buharlaşması sağlanır.

Üretilen kireç toz kireç olacaksa, helezonlu söndürücülerle kireç için hesaplanan su miktarı, su veya su buharı olarak kirece uygun şekilde verilerek toz haline getirilir. Herhangi bir öğütme işlemine gerek duyulmaz. Toz haline getirilen kireç, 25 kg’lık torbalarla piyasaya sürülür. Toz torba kireçler, iyi torbalanması durumunda ortalama olarak 9 ay bozulmadan özelliğini korur. Üretim söndürülmemiş olacaksa fırından çıkan kireci herhangi bir işleme tabi tutulmadan ortam sıcaklığına geldikten sonra piyasaya ulaştırılır. Kireç kullanım yerinde söndürülecek kullanılır.

Tuğla Nedir

Tuğla, kil ağırlıklı bir çeşit toprağın kalıplanıp yüksek ateşte pişirilmesiyle elde edilen bir inşaat malzemesidir. Tuğla kullanımı çok uzun yıllara dayanmaktadır. İlk tuğlalar hammaddeleri güneşte kurutularak elde edilirdi bunlara kerpiç adı verilirdi. Tuğlalar, ucuz ve kullanışlı bir inşaat malzemesidir. Günümüzde modern teknoloji ile donatılan fabrikalarda, istenilen boyutlarda, istenilen özelliklerde ve değişik amaçlar için üretilen tuğlalara makine tuğlası denilmektedir. Bu tuğlalar, makine, klinker, kaldırım, ateş, cephe, sinterlenmiş, baca ve dekoratif isimler altında incelenecektir. Tuğlaları yapım yöntemlerine, delik durumlarına, basınç dayanımlarına ve birim ağırlıklarına göre gruplandırılması yapıla bilinir; Klinker tuğlaları, delikli olup olmadıklarına göre, Sinterleşmemmiş tuğlalar, delikli olup olmadıklarına ve delik durumlarına göre, düşey delikli tuğlalar, delik kesit alanlarının üst yüz alanına oranlarına göre, yatay delikli tuğlalar, hacim ağırlıklarına göre gruplara ayrılmaktadırlar.

TUĞLA ÇEŞİTLERİ

Makine Tuğlaları

Balçığın ve killi toprağın harman edilip veya ayrı gerektiğinde su, kum, öğütülmüş tuğla ve kiremit tozu, kül ve benzeri malzemeler karıştırılarak makinelerde şekillendirildikten sonra fırınlarda pişirilmesi ile elde edilen ve duvar yapımında kullanılan malzemelerdir. Bu tuğlalar düzgün yüzeyli keskin köşeli boşluksuz bir yapı gösterirler. Tuğlalar boyutlarına, delik durumlarına, dolu olmalarına, birim ağırlıklarına ve basınç dayanımına göre sınıflama yapılabilir. Boyutlarına göre tuğla çeşitleri normal tuğla, modüler tuğla, blok tuğla olarak ayrılırlar.

Klinker Tuğlaları

Sinterleşmeye kadar pişirilmiş, birim ağırlığı ve basınç dayanımı yüksek, dona dayanıklı duvar tuğlasıdır. Su emmeleri oldukça azdır (%2-%3). Su içinde kalan duvarlarda kullanılır.
Sinterleşme: Şekillendirilip kurutulmuş tuğla hammaddesinin eritilmeye yakın bir duruma kadar pişirilmesiyle elde edilir. Camsı bir yüzey oluşturduğu için su emmesi düşüktür.

Cephe Tuğlası

Cephelerde dekoratif amaçlı kullanılan tuğlalardır. Su emmesi düşük olduğu için donmaya karşı dayanıklıdır. Genellikler 190x90x50 mm boyutlarında delikli olarak üretilmektedir.

Ateş Tuğlası

Bu tuğlanın hammaddesi killi kuvars dır. Ateş tuğlaları kalıplandıktan sonra uygun sıcaklıkta pişirilerek elde edilirler. Yüksek ısı (2550C)’ya kadar dayanıklılık gösterir. Kullanılacak yerlere göre istenilen boyutta üretilirler.

Baca Tuğlası

Genellikle bu tuğlalar baca yapımında kullanılırlar. Baca tuğlaları daire ve kare kesiti tek baca tuğlaları yanında, şömine ve şönt bacalar içinde tuğla baca tuğlası üretilmektedir. Bu tuğlalarla baca çekişi daha iyi olur. Duman ve kömür isini dışarıya kolay kolay sızdırmaz. Yüksek ısıya dayanırlar, ısıdan dolayı çatlama olmaz. Bu tuğlalara; yuvarlak delikli, kare delikli, şömine baca, şönt baca isimleri verilmiştir.

Dekoratif Tuğla

Dekoratif görüntünün ön plana çıktığı ve taşıyıcı amacı olmayan yerlerde kullanılır. Değişik desenlerde ve boyutlarda üretilmektedir.

Alçı Sıva Nedir

Alçı sıva, kaba sıvanın üzerine alçıdan yapılan ve üzerine yapılacak olan kaplamaya kat oluşturan yüzeye alçı sıva denir. Genelde kaplama; gazbeton, bimsblok, brüt beton, beton, tuğla ve benzeri malzemelere uygulanmaktadır. Bu malzeme bünyesinde barındırdığı sudan dolayı yanmaya karşı dayanıklıdır. İçine hava geçiren bir malzeme olduğundan, nem oranını dengeleyerek sağlıklı bir ortam sunar. Uygulandığında pürüzsüz ve temiz bir yüzey elde edilir ve tek kat boyaya hazır hale gelir. Küf bakteri ve mantar oluşturmaz. Alçı sıva genelde; konutlarda, okullarda, ofis ve yönetim binalarında, iş ve alışveriş merkezlerinde, otellerde, hastanelerde vb. yerlerde kullanılmaktadır.

Alçı Sıva Nasıl Yapılır

  • Uygulama yapılacak yüzeyde çıkıntı ve benzeri çapakları temizleyin.
  • Sıva yapılacak yüzeydeki toz, pislik ve benzeri şeyleri fırça yardımı ile temizleyin.
  • Kuru ve sıcak yüzeyleri uygulama yapmadan önce ıslatın.
  • Pürüzsüzler yüzeyler tutunmayı artırmak için pürüzlendirilmelidir.
  • Düzgün olmayan alt katman üzerine dolgu yapılmalıdır
  • Sıva harcında su sıcaklığına dikkat edilmesi gerekir ve temiz su kullanılmalıdır.
  • Alçı sıva uygulaması el ile veya makine ile gerçekleştirilmektedir.

İnşaat Giderleri

Şantiye ve inşaat giderleri çok iyi incelenmesi ve takip edilmesi gereken bir süreçtir. İnşaat işleri, ekibi buldum ve hemen işe koyulalım bitirelim değildir. İnşaatın bir işletme gibi irdelenip, finans planlarının çok iyi yapılması gereklidir. İnşaat gider planlaması düzgün yapıldığında süreç daha hızlı ve güvenli ilerleyecektir. Şantiyeler, inşaat alanında kullanılacak malzemelerin depolanması ve çalışanların gerekliliklerini karşılamak amacıyla kurulur. Şantiye giderleri; şantiye kuruluş giderleri, şantiye işletme giderleri ve personel giderleri olmak üzere ikiye ayrılırlar.

İnşaat Giderleri Genel Olarak Aşağıdaki Gibidir

  • Banka ve Piyasa Kredileri
  • Her Türlü organizasyon ve eleman giderleri
  • İnşaat Malzeme Giderleri (tuğla, çimento vb.)
  • İnşaat Makine Giderleri (İş makineleri, üretim tesisleri)
  • Ekipman Giderleri (kalıplar, iskeleler vb.)
  • Şantiye Giderleri
  • Lojistik Giderleri
  • Tamir ve bakım giderleri
  • Yeme, içme Giderleri
  • Akaryakıt Giderleri
  • Haberleşme Giderleri
  • Ofis, Barınma giderleri
  • Elektrik, su, ısınma vb. genel ihtiyaç giderleri
  • Vergiler ve harçlar

Kentsel Dönüşüm Devlet ve Destek Kredisi

Kentsel dönüşüm kanunu ile birlikte binanız riskli yapı veya riskli alan ilan edildikten sonra süreç başlamış olur ve kentsel dönüşüm devlet kredisi başvuru hakkınız doğar. Türkiye’de yaşını doldurmuş ve riskli sayılabilecek birçok konutun mevcut olduğunu bilmekteyiz. Deprem gerçeği düşünüldüğünde bu gibi konutların yenilenmesi, vatandaşlarımızın daha sağlam ve depreme dayanaklı binalarda yaşamasını sağlayacaktır.
Riskli alanlarda binanız varsa veya kendi başvurunuzla riskli bina tespiti yaptırarak binanızın yenilenme sürecini başlatabilirsiniz. Bu çarpık ve sağlıksız binalardan hızlı bir şekilde kurtulmak için devletinde sağladığı yardımlar vardır. Bu yardımlardan yararlanabilmek için tespiti gerçekleştirdikten sonra ilgili yerlere başvuru yapmanız gerekmektedir. Kentsel dönüşüm destek kredisi yoğun talep edilen yardım şeklidir. Devlet kredileri, uygulamanın bulunduğu aşamalara göre kendi içinde bölümlere ayrılır; Tespit kredisi, riskli yapının tespiti için sağlanan kredidir. Kredinin geri ödeme süresi 24 aydır ve kredi alındıktan sonra 3 ay içinde tespitin gerçekleştirilmesi gereklidir. Yıkım kredisi, riskli olduğu tespit edilen binalar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından özel hesaptan yıkım kredisi verilebilir. Yıkım kredisi alımından sonra 6 ay içinde yıkım gerçekleştirilmelidir ve kredi ödeme süreci 24 aydır. Yapım Kredisi, riskli yapıların tespiti ve yıkımından sonra başvurulabilecek kredidir. Yapım kredisi için bankaların faiz oranları karşılaştırılıp size en uygun gelen seçilebilir. Bankalarca kredi kullanım talepleri olumsuz değerlendirildiğinde TÜFE endeksli dönüşüm projeleri özel hesabından kullanmak üzere bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine başvurması gerekir. Bakanlık ve kredi kullananlar arasında borçlanma sözleşmesi düzenlenir. Gerekli ipotek tesis ve tescil işlemleri yapılır.
Kentsel dönüşüm devlet kredisi sağlandığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her aşamada kredilerin amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetleyebilir, denetletebilir yada uygulamada eksiklik varsa giderilmesini talep edebilir. Uygulamada noksanlık varsa ve giderilmemişse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kredi işlemlerini durdurur yada kredinin veya borcun tamamen muaccel hale gelmesini sağlar. Şartlara uygun olmayan kişilere kredi verildiğinin sonradan tespiti halinde o zamana kadar kullanılan krediye kullanımın başladığı andan itibaren yasa gereğince gecikme zammı uygulanır; kredinin yada borcun tamamı muaccel hale getirilir. 

İstanbul Konut Projeleri

Konut projeleri, başladığı günden bu yana sürekli bir gelişim sürecindedir. Göçebe hayatın sonlanmasından sonra, yaşanılan konutlarla ilgili sürekli yeni fikirler geliştirmiş ve daha yaşanabilir alanların yaratılması amaçlanmıştır. Konutların insan hayatında önemli bir yere sahip olduğunu bilinmektedir. Yaşadığımız evler, çalıştığımız işyerleri vb. yerlerden yararlanarak yaşamımızı sürdürürüz. Konut projeleri, ekonominin, iş sağlamanın, sanayinin de en önemli ve etkin unsurudur.
İnşaat projeleri gerektiği şekilde yapılamadığında, deprem, yer kayması, sel baskını, yangın vb. afetlerde gerçekler ortaya çıkar. Konut projesi gerçekleştiren her şirketin; yapılarda kalite, estetik, yapı sağlığı vb. tüm konuları ele alarak projeler geliştirmesi gerekmektedir. Ayrıca, proje sürecinde organizasyonun iyi kurulması, risk unsurlarının düşünülmesi, iş güvenliğine çok dikkat edilmesi, stratejik planlama ve finans analizinin doğru yapılması gerekmektedir. Konut projelerinde önemli olan nitelikler; yasalara uygunluk, sağlamlık, işlevsellik, rasyonellik, güzellik, sağlık, kalite ve çağdaşlıktır.
Konut projelerinde bu unsurların hepsi kurallara uygun ve doğru yapıldığı sürece, projenin başarılı olması kaçınılmaz olur. GN İNŞAAT olarak, İstanbul konut projelerine bu kuralları ve hassasiyeti dikkate alarak yaklaşmaktayız. 

GN İNŞAAT İstanbul Konut Projeleri 2015

Kent Apartmanı Küçükyalı Konut Projesi

Maltepe Ticaret Konut Projesi

Sancaktepe Konut Projesi

6 Ağustos 2015 Perşembe

Yeşil Bina Nedir

Yeşil binalar, doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılması için projelendirilmiş, çevre dostu binalardır. Yapılan ölçümler sonucunda, Dünya'daki iklim değişikliklerine neden olan küresel ısınmanın ve ekolojik dengenin bozulmasında en büyük payın inşaat sektörüne ait olduğunun fark edilmesi ile sürdürülebilirlik, yeşil bina ve çevrenin korunması konuları daha da önem kazanmaya başlamıştır. Yapı sektörü, sertifikasyon sistemleri ile doğaya uyumlu, enerjiyi etkin kullanabilen, içerisinde yaşayan ve çalışan insanların sağlığını korumayı hedefleyen yeşil bina projeleri geliştirmiştir.

YEŞİL BİNALARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

Yeşil binalarda kullanılan, beton, tuğla ve yalıtım malzemelerinin %80’i, alüminyumun %79’u, çeliğin %65’i, ve camların %21’i geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşmaktadır ve binaların en önemli özelliklerinden birisi budur, diğer özellikleri aşağıda kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.

Enerji Kullanımı : Yeşil binalardan beklenen en temel işlev bina içerisindeki ısının muhafaza edilmesi ve yakıt tüketiminin azaltılmasıdır. Yalıtım malzemeleri binanın kullanım amacına uygun olarak geri dönüşümü olan malzemelerden seçilir. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı ile birlikte bina bir bütün olarak ele alınır.Gün ışığından uzun süre faydalanabilmek için binanın uygun bölümlerine camlar yerleştirilmesi, bina içerisinde geçiş yolu olarak kullanılan hol, apartman boşluğu vb. yerlere hareket sensörü ile çalışan aydınlatma sistemleri, sıcak su ihtiyacı için güneş kolektörleri ve bina içerisinde kullanılacak bireysel cihazların A+ enerji tasarrufu sınıfında yer alması vb. önlemeler enerjinin etkin kullanılmasında önemli roller oynamaktadır.

İç Hava Kalitesi : Yeşil binalarda konfor şartlarını sağlamak için uygun yalıtım, pencere seçimi, ve havalandırma sistemleri ve menfezler kullanılır. 

Su Yönetimi : Son yıllarda yaşanan kuraklıklar nedeni ile su tasarrufu daha da önem kazanmıştır. Yeşil binalarda hareket sensörlü armatürler, yağmur suyu biriktirme ve artıma sistemleri, çift kademeli ekonomik rezervuarlar kullanılarak suyun en verimli şekilde kullanılması amaçlanmaktadır.

Yeşil binaların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engelin, yapım aşamasındaki yüksek maliyet olduğu kanısı yaygın olmasıdır. Yeşil binaların inşaat maliyetinin normal binalara göre %2 daha fazla olduğu ve kullanım süresi boyunca da 10 kata kadar kazanç sağladığı da bir gerçektir. Yapılan araştırmalarla, bahsedilen kazancın  enerjinin kullanımındaki tasarruf olduğu gözlemlenmiş bunun ile birlikte bu tip binalarda çalışan insanların üretkenliğinin de arttığı tespit edilmiştir. 20 yıllık bir zamanda yayılan araştırmalar neticesinde bazı yeşil binaların m2 başına 53-71 dolar arasında kazanç sağladığı, farklı sektörlerde ise 130 milyon dolarlık enerji tasarrufu sağlayabileceği de tespit edilmiştir. 

KAYNAK: gn insaat kentsel dönüşüm inşaat firması