İstanbul kentsel dönüşüm projeleri, göç ile başlayan şehirleşme ile İstanbul’da çarpık yapılaşma, dayanıksız binalar ve kaçak konutların artması ile başlamıştır. Yüz ölçümü çok büyük olmayan İstanbul, orantısız ve plansız büyümüş, nüfus oranı yüz ölçümüne orantılı olmayan bir yapıya bürünmüştür. Nüfusun bu kadar orantısız arttığı bu kent; trafik sorunları, yeşil alanlarda azalma ve sosyal kültürel alanların az olduğu bir yer haline dönüşmüştür.
Deprem riskleri ve geçmişte yaşadığımız kötü deprem deneyimleri kentsel dönüşümü daha ciddi ve önemli bir hale getirmiştir. Depremlerin ne zaman geleceğini ve ne kadar zarara yol açacağını tahmin etmek mümkün değildir. Eğer yaşadığımız binalar modern ve güvenli bir şekilde inşa edilirse bu durumları en az zararla atlatmamız mümkün olabilir. İstanbul’da nüfusun yoğunluğu ve binaların dayanıksızlığından dolayı yaşanacak bir felaket çok acı verici sonuçlara neden olabilir.
İstanbul’da imara aykırı binaların oranı çok yüksektir. Bunu önlemenin yolu projelerin planının doğru yürütülmesinden geçmektedir. Bu sebepten İstanbul kentsel dönüşüm en önemli süreçlerinden biri planlamadır. Planlama ile İstanbul’da belirlenen riskli ilçeler çıkarılmaktadır. Bu alanların ve yapıların riskli olduğunu kesinleştirmek adına risk tespiti de yapılmaktadır. İstanbul’da riskli olduğu tespit edilen ilçelerden birkaçı; Eminönü, Fatih, Beyoğlu, Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar, Bayrampaşa, Adalar, Bahçelievler ve Küçükçekmece’dir.
Bu alanlarda belirlenen dayanıksız ve kaçak konutlar yıkılarak hazırlanan plana göre yenilenerek daha dayanıklı ve modern bir hale getirilmektedir. Bu proje sürecinde getirilen kentsel dönüşüm kanunları ile hak sahiplerine kira yardımı, geçici konut vb. uygulamalar ile mağdur olmamaları sağlanmaktadır.İstanbul kentsel dönüşüm; depreme odaklı kentsel dönüşüm, strateji odaklı kentsel dönüşüm, tarihi alanlardaki kentsel dönüşüm olarak üç etapta gerçekleştirilmektedir.
Kaynak: gn inşaat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder