30 Mart 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşüm Finansal Destekler

Kentsel Dönüşüm Tespit Kredisi

6306 kanunu uyarınca, riskli yapı tespitleri için özel hesaptan tespit kredisi verilebilir. Hak sahibinin hesabına para aktarıldıktan sonra üç ay içerisinde tespitin yaptırılması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilmesi zorunludur. Özel hesaptan kredi kullanmak isteyen hak sahiplerince, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne başvurulur. Kredinin geri ödenme süresi 24 aydır. Geri ödemeler kredinin verildiği tarihi takip eden ay başlar.

Kentsel Dönüşüm Yıkım Kredisi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, riskli olduğu tespit edilen yapılar için özel hesaptan yıkım kredisi verilebilir. Kredi sağlandığı tarihten itibaren altı ay içerisinde yıkım işleminin yapılması, enkazının kaldırılması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bilgi verilmesi zorunludur. Hak sahipleri kredi kullanmak istiyorsa, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurmalıdır. Kredinin geri ödenme süresi 24 aydır. Geri ödemeler kredinin verildiği tarihi takip eden ay başlar.

Kentsel Dönüşüm Bakanlıkça Verilecek Yapım Kredisi

Özel hesaptan kredi kullanmak isteyen hak sahiplerinin bankalarca kredi kullanım talepleri olumsuz değerlendirildiği takdirde TÜFE endeksli Dönüşüm Projeleri Özel Hesabında kullanmak üzere bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne başvurması gerekir. Kredi kullananlar il Bakanlık arasında borçlanma sözleşmesi düzenlenir. Gerekli ipotek tesis ve tescil işlemleri yapılır.

Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği

Kredi kullanacak olan gerçek veya tüzel kişiler; Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen oranlarda Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı’ndan karşılanmak üzere faiz desteği verilebilir.

Kentsel Dönüşüm Faiz Desteği Esasları

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; kendisine başvuran bankalarla protokol imzalar. Banka, kredi başvurularını protokol hükümleri ve bankanın kredilendirme usul, esas ve mevzuatı çerçevesinde değerlendirir. Banka kredi vermeyi uygun gördüğü hak sahiplerinin listesini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başvuru 6306 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilir. Faiz desteğinden yararlandırılacaklar Bankaya bildirilir. Faiz desteği sağlanacak krediler için bankalar tarafından talep edilecek ücret, sigorta ve benzeri giderler hak sahipleri tarafından ödenir.

Kentsel Dönüşüm Faiz Desteğinin Geri Ödenmesi

Bankalar tarafından sağlanacak kredilere verilecek faiz desteği ödemeleri, bankanın kullandırılan kredilere ilişkin taksit vadesi sonuna kadar hesaplanan ve her ay kendi kayıtlarına göre kesinleşmiş aylık faiz desteği tutarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirmesi takiben Bakanlıkça hesaptan gerçekleştirilir. Hak sahipleri tarafından geri ödenmesi gerçekleştirilmeyen krediler için faiz desteği ödemeleri durdurulur. Hak sahiplerinin bankalar ile yapılacak olan protokoller kapsamında kullanacakları kredinin anapara riski ile faiz desteği dışında kalan faiz ödemelerinden doğan risk tamamen bankaya aittir.

KAYNAK: GN İNŞAAT

Kentsel Dönüşüm Projeleri

Kentsel dönüşüm projeleri, göç ve hızlı kentleşme sonucunda oluşan çarpık, dayanıksız, ekonomik ömrünü yitirmiş ve sağlıksız yapıların veya alanların yeniden yapılandırılmasını amaçlayarak yapılmıştır. Bu şekilde kentlerin yaşam standartları iyileştirilerek, yaşanabilir ortamlar yaratılmış olur. Dünyada uygulanan kentsel dönüşüm projelerinde, proje uygulanacak olan alanlarda yaşayan halkın projenin planlama ve uygulama aşamasında projeye katılımları sağlanması için çalışmalar yapılmaktadır. GN İNŞAAT olarak kentsel dönüşüm projelerinin her sürecinde projenin geliştirildiği alanda yaşayan insanların mağdur olmaması için her süreci ortak yürütmek temel prensibimizdir. Kentsel dönüşüm proje alanında yaşayan insanların beklentilerini ve isteklerini önemseyerek, uygulama aşamalarında projeye katılım göstermeleri daha sağlıklı ve beklentilere uygun sonuçlar çıkmasını sağlamaktadır.

Kentsel Dönüşüm Projelerinde, riskli yapının iyileştirilmesi kararı çıktığında, ciddiyet ve hassasiyetle işlemesi gereken bir süreçten bahsedilmesi gerekmektedir. Kentsel dönüşüm her yerde aynı tip projelere sıkıştırılmış yaşam formları değildir, kentsel dönüşüm sadece konutları yenilemek değildir, kentsel dönüşüm konutlar yenilenecek diye insanları oturdukları yerden uzaklaştırmak değildir. Şirket olarak kentsel dönüşüm projelerindeki anlayışımız, risk tespitlerin düzgün yapılması, hukuk süreçlerinin doğru işlemesi, inşaat sürecinin tamamının düzgün yönetilmesi, proje alanında yaşayan insanların ortak ihtiyaç ve özelliklerine uygun, onları bütünleştirecek projeler geliştirmektir.

Kentsel dönüşüm projelerini, insanları anlayarak ve süreçleri ciddiyetle yürüterek, stratejileri ve bütün politikaları doğru geliştirmek şarttır.

Kentsel Dönüşüm Hizmetleri

Faaliyet alanı ve doğası gereği kentsel dönüşüm, mevcut şehrin yapısına ve bu şehirde yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentim bütün geleneklerine etki etme gücüne sahiptir. Dolayısıyla, tüm planlama çalışmalarında, sosyolog, ekonomist, mühendis, mimar, şehir plancı ve peyzaj mimarı gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması doğru olacaktır.

Kentsel dönüşüm hizmetleri, beş temel amaca hizmet etmek üzere tasarlanmalıdır;

  • Kentin toplumsal sorunları ile fiziksel koşulları arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Çünkü kentsel alanların çöküntü alanı haline gelmesindeki en büyük nedenlerden biri toplumsal çöküş ya da bozulmadır. Kentsel dönüşüm projeleri, temelde toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırmalı ve bu bozulmayı önleyecek önerilerde bulunmalıdır. 
  • Kentsel dönüşüm, kent dokusunu oluşturan birçok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermelidir. Bir başka deyişle, kentsel dönüşüm projeleri kentin hızla büyüyen, değişen ve bozulan dokusunda ortaya çıkan yeni, fizikseli, toplumsal, ekonomik, çevresel ve altyapısal ihtiyaçlara göre, kent parçalarının yeniden geliştirilmesine olanak sağlamalıdır.
  • Kentsel refah ve yaşam kalitesini arttırıcı bir ekonomik kalkınma modeli/yaklaşımını ortaya koymalıdır.
  • Toplumsal ve fiziksel bozulmanın yanı sıra, kentsel alanların çöküntü bölgeleri haline gelmesinin önemli nedenlerinden birisi de; bu alanların ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri, fiziksel ve toplumsal çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında ekonomik canlılığı yeniden getirecek stratejileri geliştirmeyi böylece kentsel refah ve yaşam kalitesini arttırmayı amaçlamalıdır.
  • Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejilerin ortaya konmasıdır.


Kentsel dönüşüm projelerinde bölgenin sorunları ve potansiyellerinin niteliğine bağlı olarak, bu hedeflerden biri veya birkaçı ön plana çıkabilmektedir.

26 Mart 2015 Perşembe

Solidere Kentsel Dönüşüm Projesi

Savaşın sona ermesiyle artık Beyrut’un başka bir deyişle Lübnan’ın yeniden doğması için ilk adımlar atılır. İnsanları savaşın bittiğine inandırmak  gerekmekte, bunun yolu  da savaş öncesinde Beyrut’un geleneksel olarak  idari, ticari, kültürel çekirdeğini oluşturan Merkez bölgesinin  yenilenmesi geçmektedir. . Tüm bu  endişelerin ışığında, 1994’te Beyrut merkez bölgesinin geliştirilmesi ve yeniden yapılanması amacıyla bölgedeki mülkiyet hakkı sahipleriyle yatırımcıların  ortaklığında oluşan SOLIDERE (The Lebanese Campany for Development and Reconstruction  of the Beirut Central District s.a.l) adında bir Lübnan anonim şirketi kurulur. (Tadmori K., 2004)  Savaş sonrası Beyrut’ta karşılaşılan sorun yalnızca fiziksel yapının değil sosyal yapının da büyük ölçüde hasar görmüş olmasıdır. Kentin geleneksel kimliğine uymayan uymayan bir biçimde ikiye bölünerek dine dayalı bir ayrıma gidilmiş olması, Lübnan’ın savaş sonrası ulus olma yolundaki çabalarıyla çelişmektedir. Bu bağlamda temel konulardan biri de kentin sosyal dokusunun bütünleştürülmesidir. Bunu sağlamanın en iyi yolu olarak da, kent merkezininin; yenilenerek  kentin doğu ve batı tarafının birbirine bağlanması, merkezin, ticaretin yanı sıra sosyal ve kültürel aktivitelerle de tüm kentlileri buraya çekmesi ve böylece kentin yakasında yaşayanların burada bir araya gelmesi hedeflenmiştir.( Eres Z., 2004)  Proje objektif bir şekilde, 15  yıllık  iç savaş döneminde hasar görmüş veya tamamen yok  edilmiş olan Beyrut’un  geleneksel kent merkezinin yeniden inşası, ticari aktiviteyi bu bölgeye çekmek, Lübnan’ın kalbi olan başkentin yeniden  şekillenişi ve yerleşimi ile bölgede yarışan­meydan okuyan kent bağlamında yer edinmeyi hedeflemektedir. (Douaidy, M. ,2003) Projenin temel hedefleri aşağıdaki gibidir:

  • Tarihi binaların ve koruma alanlarının restore edilmesi,
  • Yeni geliştirilecek alanlar için kentsel tasarım çerçevesinin çizilemesi,
  • Proje alanı bütününde deniz görünümünün maksimum seviyeye ulaştırılması,
  • Sağlam kalmış binaları ve şehir manzarasını korumak,
  • Modern ve geleneksel mimari arasında harmoni yaratmak,
  • Şehrin dokusunu ve komşuluk ilişkileri yeniden kurmak,
  • 24 saat yaşayan bir kentsel alan oluşumu,
  • Pazarlama ve gelişme olguları bütününde sürdürülebilir çevre yaratımını cesaretlendirmek ve bunun için esnek  öneriler getirmek,
  • Şehir merkezinin yenilenmesi için mıknatıs etkisi gösteren cazibe olanakları yaratmak

23 Mart 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşüm Tarihsel Gelişim


  • Sanayileşme ve göç sonucu İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi kentlerimizin kontrolsüz büyümesi, (1950 sonrası)
  • Kontrolsüz büyüyen şehirlerimizde gecekondulaşması, (1950 sonrası) 
  • Kentlerin gelişimi sürerken kent çeperlerinde oluşan uydu kentler, (1970 sonrası) 
  • Gecekondu bölgeleri ve Kentlerin eski yapı stokları alanlarında yenileme ve dönüşüm kavramının hayata geçirilmesi, (1980 sonrası) 
  • 2981 sayılı İmar affı Kanunu ile tapulandırma çalışmaları ile dönüşümün önünün açılması, ( 24.02.1984 ) 
  • Özel kentsel dönüşüm düzenlemeleri ( 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Dönüşüm Kanunu 2004 ) 5393 sayılı Belediye kanunu ( Madde 73 ) ( 2005)  

Bina Risk Raporu

Binanıza ait deprem risk raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkilendirdiği kurum/kuruluşlardan alınır. Raporun hazırlanması için, binada yer sahibi maliklerden bir kişinin Deprem Risk Raporu çıkartılması talebiyle GN İNŞAAT’ a başvuruda bulunması yeterlidir. 
Riskli bina tespit başvurusu sonrasında GN İNŞAAT denetiminde lisanslı kuruluş binayı analiz eder,tespitlerini, laboratuvar çalışmalarını yapar ve risk raporunu hazırlar. Hazırlanan rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulur.
Hazırlanan rapor binanızın risk durumunu doğru olarak ortaya çıkartacaktır.  Rapor sonucu bina riskli yapı olarak belirlenirse kentsel dönüşüm süreci başlatılır. 

Kaynak: https://www.gninsaat.com.tr/bina-risk-raporu

19 Mart 2015 Perşembe

Kentsel Dönüşüm Kullanılan Uygulama Biçimleri

Kentsel dönüşüm, mevcut kent yapısının yenilenmesi için yapılan uygulamaları içinde toplayan genel bir kavramdır.
Ancak bu uygulama biçimlerinin tanımlanmasında pek çok farklı görüş ortaya çıkmaktadır. Bunun en  önemli nedeni
dünyanın farklı ülkelerindeki bilim insanlarının çeşitli isimlerle tanımladığı bu  uygulama biçimlerinin Türkçe’ye
çevrilmesinde uzman kişi ve kurumların oluşturduğu  bir  dil birliğinin olmamasıdır. Kentsel dönüşümün içinde
barındırdığı dokuz farklı uygulama biçimi aşağıdadır:
  •  Yenileme (renewal) 
  •  Sağlıklaştırma (rehabilitation) 
  •  Koruma (conservation) 
  •  Yeniden canlandırma (revitalization) 
  •  Yeniden geliştirme (redevelopment) 
  •  Düzenleme (improvement) 
  •  Temizleme (clearance) 
  •  Boşlukları doldurarak geliştirme (infill development) 
  •  Tazeleme­-parlatma (refurbishment) 


13 Mart 2015 Cuma

İstanbul Kentsel Dönüşüm

İstanbul kentsel dönüşüm projeleri, göç ile başlayan şehirleşme ile İstanbul’da çarpık yapılaşma, dayanıksız binalar ve kaçak konutların artması ile başlamıştır. Yüz ölçümü çok büyük olmayan İstanbul, orantısız ve plansız büyümüş, nüfus oranı yüz ölçümüne orantılı olmayan bir yapıya bürünmüştür. Nüfusun bu kadar orantısız arttığı bu kent; trafik sorunları, yeşil alanlarda azalma ve sosyal kültürel alanların az olduğu bir yer haline dönüşmüştür. 
Deprem riskleri ve geçmişte yaşadığımız kötü deprem deneyimleri kentsel dönüşümü daha ciddi ve önemli bir hale getirmiştir. Depremlerin ne zaman geleceğini ve ne kadar zarara yol açacağını tahmin etmek mümkün değildir. Eğer yaşadığımız binalar modern ve güvenli bir şekilde inşa edilirse bu durumları en az zararla atlatmamız mümkün olabilir. İstanbul’da nüfusun yoğunluğu ve binaların dayanıksızlığından dolayı yaşanacak bir felaket çok acı verici sonuçlara neden olabilir.
İstanbul’da imara aykırı binaların oranı çok yüksektir. Bunu önlemenin yolu projelerin planının doğru yürütülmesinden geçmektedir. Bu sebepten İstanbul kentsel dönüşüm en önemli süreçlerinden biri planlamadır. Planlama ile İstanbul’da belirlenen riskli ilçeler çıkarılmaktadır. Bu alanların ve yapıların riskli olduğunu kesinleştirmek adına risk tespiti de yapılmaktadır. İstanbul’da riskli olduğu tespit edilen ilçelerden birkaçı; Eminönü, Fatih, Beyoğlu, Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar, Bayrampaşa, Adalar, Bahçelievler ve Küçükçekmece’dir. 
Bu alanlarda belirlenen dayanıksız ve kaçak konutlar yıkılarak hazırlanan plana göre yenilenerek daha dayanıklı ve modern bir hale getirilmektedir. Bu proje sürecinde getirilen kentsel dönüşüm kanunları ile hak sahiplerine kira yardımı, geçici konut vb. uygulamalar ile mağdur olmamaları sağlanmaktadır.İstanbul kentsel dönüşüm; depreme odaklı kentsel dönüşüm, strateji odaklı kentsel dönüşüm, tarihi alanlardaki kentsel dönüşüm olarak üç etapta gerçekleştirilmektedir.

Kaynak: gn inşaat

11 Mart 2015 Çarşamba

Yenileme Alanı İlan Edilmesinin Amacı

Kanunun 1. maddesi düzenlenmesine göre; “yıpranan ve özelliğini
kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca
sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait
koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve
restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal
donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması,
tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve
yaşatılarak kullanılması” Kanunun amacıdır.

Yenileme alanı ilan edilmesi suretiyle sit alanlarında, bölgenin gelişimine
(ihtiyacına) göre, restorasyonun yanında yeniden inşa faaliyetlerine
izin verilmesi, koruma gerekleri dikkate alınmadan, imar planlama
faaliyetleri kapsamında bölgelemeye gidilmesi ve alanın yeniden şekillendirilmesi
alanın sit özelliklerini ortadan kaldırabilecektir.

9 Mart 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşüm 2/3 Kuralı

Kentsel dönüşümde 2/3 kuralı 6306 sayılı yasa ile devreye girmiştir. Kat mülkiyetli bir binada bağımsız bölüm sahibi olanlar veya bir taşınmazda paydaş olanlar; binalarının riskli olması nedeniyle yıkılması gerekli olduğu zaman, yerine yeni yapılacak yapının veya arsanın boş olarak bırakılması ya da müteahhide verilmesi hallerinde paydaşların ya da bağımsız bölüm maliklerinin 2/3’nün onay vermesi halinde, taşınmazın tamamı üzerinde tasarrufta bulunmasına olanak vermektedir.

Riski yapı tespiti yapılan ya da riskli alanda bulunan bir yapının yıkılmasında taşınmazdaki paydaşların anlaşıp anlaşamamalarının bir önemi yoktur. Yani riskli alanda bulunan ya da riskli alanda olmayıp güvenli bir yapı olduğu halde konum olarak yıktırılması konusunda karar verilen yapıların yıktırılmasında, paydaşların oybirliği sağlansa bile söz hakkı yoktur. Karar verilen yapıların yıktırılması zorunludur. 

Kentsel dönüşüm 2/3 kuralı ile bina yıkıldıktan sonra yetine yapılacak yapının belirlenmesi ya da yıkımında sonra ilgili kararın alınması aşamasında devreye girmektedir. Yıkılan yapının ardından arsa haline gelen taşınmazın durumunu belirleme aşamasında bir araya gelen taşınmaz malikleri arsayı nasıl kullanmak istediklerine karar verirler.
Kat malikleri; isterlerse arsayı kendileri yaptırabilir, kat karşılığı müteahhide verilebilir, tamamını arsa olarak bırakılabilir ya da arsanın satımına karar verebilirler.
Taşınmazların hepsi ortak bir karar verirse bir sorun yaşanmaz ve oy birliği ile karar verilen yöntem arsaya uygulanır. 2/3 kuralının devreye girdiği nokta paydaşların anlaşamamasıdır. Eğer arsaya yapılacak işleme karar verilemiyorsa 2/3’lük kısmın aldığı karar 1/3’lük paydaş grubunun uygulaması da yasal olarak zorunludur.

Ancak bahsedilen bu 2/3 çoğunluk; paydaş sayısı mı yoksa paydaşların sahip olduğu hisse oranı mıdır? Bu sistemde 2/3 çoğunluktan hisse oranı kastedilmekte ve hisse payı olarak 2/3 çoğunluğu sağlayan malikler kararı verebilmektedir.

4 Mart 2015 Çarşamba

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm

Fikirtepe kentsel dönüşüm, Türkiye’deki önemli dönüşüm projelerinden bir tanesidir. Büyük ölçüde fiziki mekanlardaki değişikleri ve yenilikleri amaçlar. Sosyal ve ekonomik açıdan pek bir iyileşme veya planlama içermemektedir.

Fikirtepe, 1950’lerdeki ilk gecekondu alanlarındandır. Bölge bu tarihlerden başlayarak yoğun iç göç almıştır ve tarım alanları bir gecekondu alanlarına dönüşmüştür. Genelde yapıların kullanım ömrünü doldurduğu, yenileme süreçlerinin kaçak yapılaşma ile devam ettiği, bu sebepten bulunan evlerin yapılarının ve düzenin çok bozuk ve zayıf olduğu bir alandır. Fikirtepe bölgesinde, yoğun yapılaşma %40’ı aşan eğilimli alanlar üzerinde bulunur.

Fikirtepe’de kentsel dönüşümü tetikleyen nedenler; geçmişten günümüze aldığı göçlerle yoğunluğun plansızca arttığı bir bölge olup, günümüzde yaşanılan kentsel dönüşüm projelerinin de odağı haline gelmiştir. Bölgedeki yapıların kalitesizliği, kentsel donatı alan yetersizliği ve yeşil alan azlığı dikkat çeken noktalardan birkaçıdır. Doğal yapı açısından bir tepe yerleşmesi olmasına karşın organik olmayan, küçük parsellerin ızgara şeklinde belirlemiş ada ve parsel dokusudur. Bu modelde pek çok yapı adasında bitişik düzende ön, yan ve arka bahçeleri olmayan, tek çıkış yolu bir kısmı merdivenli dar sokaklardan oluşan bir fizik mekan örtüsünü oluşturmuştur.

Fikirtepe’nin proje alanı olarak seçilmesinin en önemli nedeni konum avantajının bulunmasıdır. Fikirtepe, E5 karayolu komşuluğunda olmak ve bu karayolunun Kadiköy, TEM otoyolu bağlantılarını oluşturan ulaşım odaklarının yakınında olmaktan kaynaklanan ulaşılabilirlik özelliğidir. Ayrıca, Kadiköy ve E5 koridoru gibi doğu yakasının MİA alanlarına yakın olmasıdır. Bu özellikler Fikirtepe’nin konum olarak değerini göstermektedir.

Fikirtepe Projesi hakkında genel görüşler; yaşanabilir, estetik ve depreme dayanıklı kaliteli konutlara sahip olunacağıdır. İmar planlama süreci ile bazı noktalarda İstanbul metropoliten alanının sorunlarına çözüm bulmak mümkün değildir. Daha iyi ve güçlü bir İstanbul’un yaratılabilmesi yeni yaklaşım ve arayışları zorunlu kılmaktadır.

Fikirtepe ve diğer bütün kentsel dönüşüm projeleri ülkemizi depremlere karşı daha güçlü, daha estetik bir hale getirmeyi amaçlamaktadır.

Kentsel Dönüşüm Riskli Bina Tespiti

Riskli bina tespiti için kanunda bir zorunluluk bulunmamaktadır fakat yapılan değerlendirmeler neticesinde, eski binaların yapım aşamasında mühendislik hizmeti almadığı, standartlara uygun inşaat teknikleri ve malzemeler ile yapılmadığı ve beton kalitesinin düşük olduğu belirlenmiştir. Oturduğu binaların riskli olduğunu düşünen vatandaşların risk tespit yaptırması öncelikle kendi güvenliği ve huzuru açısından uygun olacaktır.

Riskli binaların tespiti için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış kurum ve kuruluşlara kat maliklerinden veya kanuni temsilcilerinden en az bir tanesinin tapu ve kimlik fotokopisi ile başvurması gerekmektedir. Başvuru sahibinin diğer malikler tarafından engellenmesi durumunda 6306 sayılı “ Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" un 8. Maddesine göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulabilmektedir.

Tespit başvurusundan sonra lisanslı kurum ve kuruluşlar, riskli bina tespitini bakanlıkça belirlenen ve geri ödemesi olmayan bir ücret karşılığında, yine bakanlıkça belirlenmiş “Riskli Bina Tespit Yönetmeliği” esaslarına göre yapacak ve tespit işleminden sonra bina risk raporunu hazırlayacaklardır. 

Lisanslı kurum ya da kuruluş hazırlanan tespit raporunu 7 gün içerisinde incelenmek üzere belediyeye göndermek zorundadır. İlgili rapor belediye tarafından incelenir ve eğer yanlış ya da eksik bir husus varsa raporu hazırlayan kurum ya da kuruluşa düzeltmesi için iade edilir. Hatalı raporların 30 gün içerisinde düzeltilerek tekrar belediyeye sunulması gerekir. 

İnceleme sonucunda riskli olduğu belirlenen binalar, 10 iş günü içinde Altyapı Kentsel Dönüşüm İl Müdürlüğü'ne ve Tapu Müdürlüğü'ne yazılı olarak bildirilir. İlgili Tapu Müdürlüğü riskli bulunan yapının kütüğüne “riskli yapı” şerhi düşer ve hak sahiplerine, yapılarının riskli olarak tespit edildiğini, karara 15 gün içerisinde itiraz edebileceklerini ve 60 günden az olmamak kaydı ile belirlenen bir sürede binanın yıkılacağını belirten bir tebligat gönderir. 

Kat malikleri tapu müdürlüğünün tebligatından sonra 15 gün içerisinde İstanbul, Bursa ve İzmir’de Altyapı ve Kentsel Dönüşüm İl Müdürlükleri'ne, diğer illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine verecekleri dilekçe ile tespite itiraz edebilirler. Yapılan itirazlar bakanlık ve üniversitelerin belirlediği teknik heyet tarafından incelenip, tespitin uygun bulunması halinde rapor kesinleşmiş sayılacak ve yıkım süreci başlayacaktır. Teknik heyetin binanın riskli olmadığına karar vermesi durumunda tapu kütüğüne konulan şerh kaldırılacaktır.

Kaynak: gninsaat

2 Mart 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşüm Modelleri

Kentsel dönüşüm projeleri temeli Belediyeler Kanunu’na dayandırılarak yürütülmüştür. Bu kanun kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Dikmen Vadisi projesi örnek bir model olarak ortaya çıkmıştır. Bu proje sayesinde çok büyük bir alan gecekondu bölgesi olmaktan çıkarılarak burada oturan hak sahipleri yaşanır konutlara yerleştirilmiştir ve büyük bir alanda yeşil alan, sosyal ve kültürel alan olarak korunmuştur.

Daha sonra Beyoğlu Belediyesi tarafından yürütülen Tarlabaşı kentsel dönüşüm projeleri yine aynı belediye tarafından yürütülen Okmeydanı kentsel dönüşüm projelerinde devam etmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Kadiköy ilçesi, Fikirtepe kentsel dönüşüm modeli ise imar arttırımı suretiyle gecekondu bölgelerinin ortadan kaldırılması modeli olarak düşünülmüş ve uygulama geçirilmiştir. Fikirtepe bölgesinde bulunan mahalleler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı teklifi ve Bankalar Kurulu kararı ile riskli alan olarak ilan edilmiş olup,  yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçmiştir.

2014 yılında Fikirtepe kentsel dönüşüm çalışmaları bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkisine geçirilmiştir. Ancak uygulama 6306 sayılı yasada mevcut riskli alanlarda kentsel dönüşüm modeli uygulanmak suretiyle yapılmaktadır.

Kentsel Dönüşüm Kanunu çıktıktan sonra Belediye Başkanları, kendi bölgelerindeki alanlara daha hassas davranarak önemli adımlar atmaya başlamışlardır.