Son dönemde Türkiye’de ki neredeyse herkesin yakından ilgilendiği, apartman ve site yönetimi toplantılarının birinci gündem maddesi olan kentsel dönüşüm, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 16/5/2012 tarihinde çıkartmış olduğu kentsel dönüşüm yasası olarak da bilinen 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasıdır.
Kentsel dönüşüm yasasının amacı; başta deprem olmak üzere, sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ vb. afet riski altında bulunan bölgelerin ve risk dışında kalan, ekonomik ömürlerini tamamlamış, eski ve hasarlı binaların tasfiyesi ve yerine, sağlıklı, güvenli, standartlara uygun yaşam alanlarının oluşturulması ve olası afetlerde can ve mal kayıplarının önlenmesidir. Dönüşümün bir başka boyutu ise çarpık kentleşmenin etkilerinin azaltılarak modern, refah seviyesi yüksek, tarihi ve doğal dokusu muhafaza edilmiş marka şehirler oluşturmaktır.
TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TARİHÇESİ
1984 yılında, 2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanun", gecekondu dönüşüm sürecinde önemli rol oynamıştır. 1980’lerin sonunda kentsel dönüşüm projeleri belediyelerin gündeminde yer almaya başlamış ve bu bölgelerin modern kent mimarisine uygun hale getirilebilmesi amacıyla geliştirilen projelerin ilk örnekleri Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği Kentsel Dönüşüm Projeleri olmuştur.
Daha sonraki Kentsel dönüşüm projeleri, doğal afet, sit alanlarının korunması ve turizm, merkezi iş alanlarının düzenlemesi ve dönüştürülmesi gibi çeşitli nedenlerden dolayı uygulanmıştır. 1995 yılında Kiptaş’ın hayata geçirmiş olduğu Başakşehir ve Hilalşehir konut projeleri kentsel dönüşüm projelerinin en önemli örnekleridir.
2003 yılına gelindiğinde planlı kentleşme ve toplu konut anlayışından yola çıkan ve kentsel dönüşümün lokomotifi konumunda olan TOKİ’nin geliştirmiş olduğu hasılat paylaşımı ile kendi kaynağını yaratma modeli sayesinde 10 yıl içerisinde toplam 500.000 konut tamamlanmıştır.
2012 yılında yürürlüğe giren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile tüm Türkiye’yi kapsayan kentsel dönüşüm seferberliği başlamıştır.
İstanbul’da gecekondu alanlarının dönüşümü projelerine örnek olarak; Tuzla, Beykoz, Sarıyer, Silivri, Pendik, Kartal sahili ve Maltepe, Beykoz projeleri,
Kendine özgün niteliği olan alanların dönüşüm projelerine; Kuzguncuk, Arnavutköy, Ortaköy, Cihangir, Beyoğlu, Galata, Balat, Fener projeleri,
Merkezi iş alanının dönüşüm projelerine; Maslak, Büyükdere, Beşiktaş projeleri,
Prestij Projelerine; Galataport, Kadıköy’de Haydarpaşa Liman Bölgesi projeleri,
Sit alanlarının korunması ve turizm amaçlı dönüşüm projelerine, Tarlabaşı, Hacıhüsrev, Tophane, Dolapdere, Okmeydanı, Fatih ve Eminönü projeleri;
Doğal afetler nedeniyle kentsel dönüşüm projelerine, Fikirtepe, Zeytinburnu, Bakırköy, Küçükçekmece projeleri, gösterilebilir.
RAKAMLARLA KENTSEL DÖNÜŞÜM
2013 yılı itibariyle, vatandaşların başvurusu ile incelemeye alınan 33.275 bağımsız birim, Bakanlar Kurulu kararı ile de 185.287 konutun riskli olduğu tespit edilmiş ve toplam 154.986 bağımsız birimin yıkımı gerçekleştirilmiştir.
İl bazında İstanbul 23.269 bağımız birimle ilk sırada yer alırken, Ankara 1.203 bağımsız birimle ikinci, 637 konutla Eskişehir üçüncü ve 497 konutla İzmir dördüncü sırada yer almıştır. Bu illerimizi Diyarbakır 447, Hatay 327, Balıkesir 209, Antalya 179 ve Elazığ 165 konutla takip etmiştir.
Ülkemizin mevcut durumu göz önüne alındığında, doğal afet risklerine karşı güvenli yaşam alanları oluşturulmasında, kendine has doğal ve tarihi güzellikleri olan şehirlerin korunmasında ve mevcut kaynaklarının ve yatırımların en verimli şekilde kullanılmasının sağlanmasında ve gelişimin sürekliliğinin sağlanmasında kentsel dönüşümün en uygun yöntem ve tarihi bir fırsat olduğu ortadadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder